Bağlantıda Kalın!

Kobiler

Akbank’tan KOBİ’lere ücretsiz danışmanlık hizmeti

Akbank, KOBİ’lerin ihtiyaç duydukları danışmanlık hizmetlerine kolayca ulaşabilecekleri \”Akbank Uzmanına Sor\” uygulamasını geliştirdi.

Akbank tarafından yapılan açıklamaya göre, banka, KOBİ’lere sunulan standart bankacılık ürün ve hizmetlerine ilave olarak, hibe/teşvik, vergi, hukuk ve mali konularda ücretsiz danışmanlık hizmetini anlaşmalı olduğu firma tarafından ücretsiz olarak sunmaya başladı.

KOBİ’ler, \”Akbank Uzmanına Sor\” uygulamasından Kalkınma Ajansı, KOSGEB ve TÜBİTAK tarafından sağlanan desteklerin yanı sıra yatırım teşvik belgesi, dış ticaret, girişimcilik vb. konulardaki ulusal ve uluslararası destekler hakkında detaylı bilgi alabiliyor.

Ayrıca Türk Ticaret Kanunu, Borçlar Kanunu, Vergi Usul Kanunu, Gelir Vergisi, Kurumlar Vergisi ve benzeri konularda da bilgi sahibi olabiliyor. KOBİ’ler bu sayede gündemi takip edip, sadece bir noktadan merak ettikleri bilgilerin en günceline ulaşabiliyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Akbank KOBİ Bankacılığı’ndan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Bülent Oğuz, müşteri ihtiyaçlarına yönelik çözümler bulma konusuna önem verdiklerini belirterek, \”KOBİ’lerle yaptığımız görüşmelerde en çok hibe/teşvik, hukuk ve mali konularda bilgiye ihtiyaç duyduklarını gözlemledik\” dedi.

Bu gerçekten hareketle onların hayatını kolaylaştıracağına inandıkları yeni bir hizmeti daha hayata geçirdiklerini aktaran Oğuz, \”Bu hizmetimiz ile artık KOBİ’ler tek bir noktadan bu konularda ihtiyaç duydukları bilgilere kolayca ulaşabilecek, konunun uzmanlarına danışabilecek ve bunun için hiçbir ücret ödemeyecek. Akbank olarak KOBİ’lerin işlerine katkı sağlayacak ürün ve hizmetleri avantajlı koşullarda sunmaya devam edeceğiz\” ifadelerini kullandı.

Danışmanlık hizmetinden faydalanmak için Akbank web sitesinde yer alan formu doldurmak ya da \”444 23 23\” Akbank KOBİ Hattı’nı aramak yeterli oluyor. Akbank’ın anlaşmalı olduğu uzmanlar, KOBİ’ler ile kısa sürede e-posta veya telefon ile irtibata geçerek, ilgili alanlarda danışmanlık hizmetini ücretsiz olarak sunuyor.

Okumaya Devam Et

Kobiler

Maliye şimdi de POS cihazlarıyla yapılan tahsilatları radarına aldı

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Gelir İdaresi Başkanlığımız, POS cihazlarından gerçekleştirdiği tahsilatın hasılat kaydını yapmayan 3 bin 662 kişiyi tespit etti. Bu kişilerin 5 milyar liralık POS hasılatının beyan edilmesi sağlandı.” dedi.

Şimşek, AA muhabirine kayıt dışı ekonomiyle mücadele amacıyla attıkları adımları genişlettiklerini söyledi.

Gelir İdaresi Başkanlığının, işletmelerde kullanılan POS cihazlarından gerçekleştirilen tahsilat tutarlarından oluşan hasılatın beyan edilip edilmediğini gündemine aldığını bildiren Şimşek, bu kapsamda olası vergi kayıp ve kaçağının denetlediğini aktardı.

Şimşek, Başkanlık tarafından 2021 ve 2022 yıllarına ilişkin yapılan analiz çalışmalarından hareketle vergi kayıp ve kaçağına neden olduğu yönünde emareler bulunan işletmeler hakkında denetimlere başlandığına dikkati çekerek, denetim sonuçlarına ilişkin şu bilgileri paylaştı:

“Denetim çalışmalarında, vergi mükellefi olmadığı halde üzerlerine kayıtlı POS cihazları bulunan ve bu cihazlar üzerinden hasılat elde eden 2 bin 320 kişi ele alındı. Bu kişilerin toplamda 3 milyar lira kayıt dışı hasılat elde ettiği ve vergi idaresinin bilgisi dışında bıraktığı belirlendi. Mükellefiyeti olan 1342 kişinin ise yine POS cihazları üzerinden elde ettiği toplamda 2 milyar lira hasılatı beyanlarına yansıtmadığı veya eksik yansıttığı tespit edildi. Böylece Gelir İdaresi Başkanlığımız, POS cihazlarından gerçekleştirdiği tahsilatın hasılat kaydını yapmayan 3 bin 662 kişiyi tespit etti. Bu kişilerin 5 milyar liralık POS hasılatının beyan edilmesi sağlandı.”

“1,5 milyar lira vergi tahakkuk ettirildi”

Bu süreçte söz konusu kişilerin vergi daireleri tarafından izaha davet edildiğini belirten Şimşek, “Bu kişilerden 2021 ve 2022 yıllarına ilişkin vergi mükellefiyetlerine göre gelir vergisi, kurumlar vergisi, katma değer vergisi beyannameleri ile muhtasar beyannameleri olmak üzere 18 bin 500 vergi beyannamesi alındı. Kayıt dışı bırakılan yaklaşık 5 milyar liralık POS hasılatının beyan edilmesi de bu şekilde sağlandı.” diye konuştu.

Şimşek, bu çalışma sonucunda 1,5 milyar lira vergi tahakkuk ettirildiğine işaret etti.

“Mükellef olmadan POS hasılatı elde ediyorlar”

Denetim çalışmalarında çarpıcı örneklere rastlandığını da anlatan Şimşek, “Denetimlerde vergi mükellefi olmadan 1 milyon liranın üzerinde POS hasılatı elde eden 81 kişi bulundu. Bu mükelleflerin ilgili dönemlerdeki hasılat tutarının yaklaşık 253 milyon lira olduğu görüldü. Bunlar arasında toptan ayakkabı, hırdavat malzemeleri, tekstil ürünleri ve beyaz eşya ticareti başta olmak üzere çeşitli alanlarda faaliyetlerde bulunan kişilerin yer aldığı tespit edildi. ” ifadesini kullandı.

Bakan Şimşek, benzer çalışmanın 2023 yılı verileri üzerinden de yapıldığını belirtirken, “Elde edilen sonuçlar üzerine gerekli işlemler yapılacak. Kayıt dışı ekonomiyle mücadelemiz tavizsiz ve güçlü şekilde devam edecek.” diye konuştu.

Okumaya Devam Et

Kobiler

Esnaf ve sanatkar faaliyete başlıyor

Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, esnaf ve sanatkarın yeni tip koronavirüs (COVID-19) salgını sürecinden normalleşme sürecine kademeli geçişi hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Tüm dünyanın karşı karşıya kaldığı salgın sırasında yaşananların günlük ekonomide esnafın ne kadar önemli ve kritik bir yer tuttuğunu bir kez daha gösterdiğini vurgulayan Pekcan, pek çok ürün ve hizmeti tüketiciye yerinde ve doğrudan sunan esnaf ve sanatkarın gerek istihdamın korunması gerekse iktisadi faaliyetlerin devamlılığının sağlanmasındaki önemine dikkati çekti.

Türkiye’nin sağlık alanında verdiği mücadelenin benzerini ekonomik alanda da verdiğini ifade eden Pekcan, \”Hem sağlık hem de ekonomik mücadelemizde dünya genelindeki birçok ülkeye kıyasla oldukça iyi bir noktadayız.\” diye konuştu.

Türkiye’de bugün itibariyle yaklaşık 2 milyon esnaf ve sanatkarın faaliyet gösterdiğini anlatan Pekcan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 28 Mayıs’taki kabine toplantısının ardından esnaf ve sanatkarları da ilgilendiren normalleşme adımlarını açıkladığını hatırlattı.

\”Esnafımızın işlerinin kısa sürede canlanmasını bekliyoruz\”

Normalleşme sürecinin ilk aşamasında alışveriş merkezleri, berber, kuaför ve güzellik merkezlerinin, giyim, ayakkabı, çanta, züccaciye gibi ürünlerin satıldığı işletmelerin ticari faaliyetlerine başladığını kaydeden Pekcan, 1 Haziran’dan itibaren de restoran, kafe gibi işletmelerin faaliyetlerine başlayacağını, 65 yaş üstü işletme sahibi esnaf ve sanatkarın işinin başına dönebileceğini söyledi.

Pekcan, bu kapsamda yarından itibaren birçok esnaf ve sanatkarın ticari faaliyetlerine kaldığı yerden devam edeceklerini belirterek, \”Bu süreçte devletimizin sağladığı pek çok imkan ve desteklerle, vatandaşlarımızın da rutin tüketim alışkanlıklarına geri dönmesiyle, esnafımızın işlerinin kısa sürede yeniden canlanmasını ve ekonomik aktivitenin eskiye dönmesini bekliyoruz.\” ifadesini kullandı.

Tüm dünyayı etkileyen salgına karşı verilen mücadeleden ticaret kesiminin mümkün olan en az hasarla çıkması için devletin bütün imkanlarını seferber ettiğini kaydeden Pekcan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan \”Ekonomik İstikrar Kalkanı\” paketiyle esnaf ve sanatkarlara çok önemli destekler sağlandığını bildirdi.

Bu çerçevede Hazine ve Maliye ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler bakanlıklarının esnafı rahatlacak çeşitli destek paketleri açıkladıklarını hatırlatan Bakan Pekcan, şu değerlendirmede bulundu:

\”Bu süreçte işlerinin olumsuz etkilendiğini beyan ederek talepte bulunan esnaf ve sanatkarların Halkbank’a olan kredi borçlarının anapara ve faiz ödemelerinin 3 ay süreyle ve faizsiz olarak ertelenmesi noktasında adım atıldı. Bunların yanı sıra Esnaf Destek Paketi’nden, İşe Devam Kredi Desteği’ne SGK, Bağkur prim ödemelerinin ertelenmesinden, kısa çalışma ödeneği ve sicil kayıtları düzenlemesine birçok önemli kolaylık sağlandı.

Halkbank kaynaklarından piyasaya arz edilen Esnaf Destek Paketi kapsamında bugüne kadar 606 bin 545 esnaf ve sanatkarımıza 15 milyar 35 milyon lira tutarında kredi kullandırıldı. Bu krediler, içinden geçtiğimiz bu zor dönemde iş yerlerini kapatmak zorunda kalan esnafa nefes aldırdı. Halkbank tarafından COVID-19 salgını nedeniyle ötelenen ya da yapılandırılan toplam kredi taksit tutarı 3,5 milyar lira, bu imkanlardan yararlanan esnaf ve sanatkar sayısı da 374 bin 674 oldu.\”

Normalleşmenin kademeli olarak başladığını belirten Pekcan, bu dönemde ekonomik faaliyetler devam ederken korunma tedbirlerine de azami dikkat edilmesinin önemine işaret etti.

Her esnafın faaliyetlerini yürütürken uyması gereken kurallar bulunduğunu anlatan Bakan Pekcan, \”Esnaf ve sanatkarımız, faaliyetlerini sürdürürken COVID-19’a yönelik alacakları tedbirler konusunda bilgilendirildi. Bu süreçte esnafımızın, Cumhurbaşkanımızın da işaret ettiği ‘maske, mesafe ve temizlik’ tedbirlerine sonuna kadar riayet edeceğinden kuşkumuz yok.\” diye konuştu.

\”Bu mücadelenin kazananı biz olacağız\”

Pekcan, bu süreçte kredi işlemlerinin daha hızlı yürümesi ve kırtasiyeciliğin azalması için, esnaf sicil tasdiknameleriyle mesleki faaliyet belgelerinin Bakanlığın E-Esnaf ve Sanatkar Veri Tabanı’ndan (ESBİS) temin edilmesini sağladıklarını ifade ederek, ayrıca Sanal Ticaret Akademisi, Facebook çevrim içi eğitim gibi portallarla esnaf ve sanatkara e-ticaret ve ihracat alanında verdikleri dijital eğitimlere hız verdiklerini söyledi.

Bakanlık olarak \”E-Ticaret Olarak KOBİ’lerin Yanındayız\” dayanışma kampanyasını da başlattıklarını anımsatan Pekcan, \”Bu kampanyaya birçok e-ticaret platformu destek verdi. Bu sayede pazarlama sıkıntısı çeken esnafımızın e-ticaretin imkanlarından da faydalanarak, büyümesini ve kurumsallaşmasını, emeklerinin karşılığının alabilmelerini arzu ediyoruz.\” dedi.

Bakan Pekcan, verdikleri destek ve eğitimlerle ekonominin can damarı esnafın her zaman yanında olduklarını belirterek, \”Omuz omuza vererek bu mücadelenin kazananı biz olacağız.\” ifadesini kullandı.

Kaynak: AA

Okumaya Devam Et

Kobiler

2016 İçin 6 Öngörü: Veri Analizleri ve Dijital Yaşam Dünyayı Değiştiriyor

EMC Pazarlama Direktörü Jeremy Burton, 2016 yılında iş dünyasının nasıl değişeceğine dair öngörülerini sıraladı. Burton’a göre verinin analiz edilmesi ve rekabette avantaj sağlaması için kullanılması, yalnızca teknoloji değil her alanda şirketler için daha da önem kazanıyor. Ayrıca giyilebilir teknolojiler sporda öne çıkarken hala sağlık uygulamalarında yeterli şekilde karşımıza çıkamayacaklar. ‘Dark web’ ise suçluların saklandığı bir yer olmaktan çıkarak güvenlik için kaynak oluşturacak. Sanal gerçeklik, 2016 yılında özelikle canlı yayın ile farklılaşacak, çok daha gerçekçi bir deneyim sunacak. Otomobillerdeki en önemli değişiklik ise yazılımla gelecek. Hatta Burton’a göre yazılım önümüzdeki 10 yılda geleneksel otomobil üreticilerinin bazılarını ortadan kaldıracak.

Jeremy Burton’ın üslubuyla önümüzdeki yıl olacağını düşündüğü 6 öngörü:

Öngörü 1: Dijital İş Kendisine Önemli Bir yer Ediniyor
Üst düzey yöneticiler dijital işin ve ürettiği verilerin değerini her geçen gün daha iyi anlıyor ama şirketlerinde dijital gündemi yönlendirmek için kalıcı olacak yeni yöneticileri odaya henüz getirebilmiş değiller. Bu durum kısa sürede değişmek üzere. Her geçen gün daha çok sayıda Üst Düzey Dijital İş Sorumlusu, ürünleri daha akıllı hale getirecek ve müşteriler için sorunsuz hizmet deneyimleri yaratacak şekilde en son ve en önemli teknolojiyi kullanmakla görevlendirilecek.  Verilerin – bu yeni yeterliliklerin geride bıraktığı dijital egzozun – rekabet avantajı elde etmek için analiz edilmesi ve kullanılması gerekecek. Sadece teknoloji endüstrisinde değil, her endüstride ihtiyaç duyulacak.

Bununla birlikte üst düzey yöneticiler bunun onlar için iyi olduğunu bilseler de hâlâ organizasyon şemaları, görev dağılımları ve bölge savaşları ile ilgili kararlarla boğuşuyorlar. Üst Düzey Dijital İş Sorumlusu, CEO’ya mı, CMO’ya mı yoksa CIO’ya mı raporlamalı?

Öngörü 2: Giyilebilirler Altın Olimpiyat Madalyası Kazanıyor
Giyilebilir sensörler bazı sporlardaki bazı zorlukların üstesinden gelecekleri yeni bir çağ açacaklar. Yüzücüler kulaç analizi konusunda zaten sualtı kameralarına güveniyorlar ama bu kameralar çok sınırlı bir bakış açısı sağlıyor. Bu spor için yeni geliştirilen sensörler, 2016 yılının nasıl sporcuların performanslarının zirvesine çıkmak için veri analizlerini kullanacakları, dönüm noktasında bir yıl olanağını gösteren bir örnek olacak. Verilere ‘sporcunun yeni sesi’ adını veren şirketler, Olimpiyat Oyunlarında daha önce hiç olmadığı kadar ekranlarda ve sahne arkasında yer alacak yenilik verilerini harmanlarken, sporculara bu çabalarında yardımcı olacaklar.

Üst düzey sporcuları diyetleri ve uyku alışkanlıklarından, koşma tarzları ve optimum vücut açılarına kadar, farklı boyutlarda değerlendirecek ve sporcuların kendi fiziksel performanslarının efendileri haline gelmelerini sağlayacak sensörlerin giyilebilirlere entegre edildiğine tanık olacağız. Ama Usain Bolt yarışırken bir Fitbit takmayacak:  Etki yaratmak için, giyilebilir cihazlar her bir sporcunun kendine özgü gereksinimlerine uygun olarak üretilecek.

Öngörü 3: Giyilebilirler Kişiselleştirilmiş Tıbba Denk Olmayacak, Henüz.
Birçok sağlık vadeden bilekliğin abartılı reklamlarına karşın, giyilebilirler önümüzdeki yıl kişisel sağlık üzerinde geniş bir etki yaratmayacak. Giyilebilirlerin kişiselleştirilmiş tıbbın sağladıklarını sağlayabilmesi için, sağlık uzmanlarının hastalarla ilgili ürettikleri verilere doğrudan erişebilmeleri gerekir ve böylelikle, erken uyarı işaretleri ortaya çıktığında zaman kaybedilmemiş olur.

Burada sorulması gereken iki soru var: 
• Cihaz üreticileri ve doktorlar gerekli desteği oluşturmak için güçlerini birleştirecekler mi?
• Tüketiciler biyometrik verilerine bu şekilde sürekli erişim izni verecekler mi?

Bence, kültürel engel teknolojiden daha büyük bir engeldir ama kişiselleştirilmiş tıbbı 2016 yılında gerçeğe dönüştürmek için bunlardan hiçbiri ele alınmayacak.

Öngörü 4: Karanlık İnternet: 2015 Yılında Suçlular için Bir Araç, 2016 Yılında Güvenliğin Kaynağı olacak
2015 yılında popüler kültür, karanlık internet efsanesini – suçluların yasadışı mallarını sattıkları ve arada sırada katil kiraladıkları puslu, dijital arka sokağı – besledi. Dijital olarak konuşmak gerekirse, karanlık internet, karanlık internettir; çünkü arama motorlarında yer almaz. Ama bu durum değişecek – siz ya da ben içinde arama yapabileceğimiz için değil (yine karanlık kalmaya devam edecek) ama iyi adamlar için bir araç haline gelecek.  Genel kanının aksine nasıl böyle olacak?  İzin verin açıklayayım: Birçok şirket artık sorunun güvenlik ihlali olup olmayacağı değil, ne zaman olacağı olduğunu biliyor. Bunu kabul eden şirketler, riski en aza indiren teknolojiyi benimseyecekler. Nasıl mı? Verileri çalındıktan sonra gittikleri yerde arayarak: karanlık internet. Çalıntı bilgileri saptama araçları olarak karanlık interneti tarayan, yazılım yönlendirmeli araçlar 2016 yılında yaygınlaşacak. Sonuçta, bu araçların kullanımı, güvenlik ihlallerinin süresini azaltacak ve çalınan verilerin dayanıksızlığını artıracak. Bunu yaparak şirketler müşterilerini bugün olduğundan daha çabuk koruyacak önleyici önlemleri alabilecek ve üstelik tüm bunları karanlık internetin kendisini kullanarak yapacaklar.

Öngörü 5: VR (Sanal Gerçeklik) Stadyumu Oturma Odanıza Getiriyor
Zaten ucuz bir VR gözlüğü satın alıp akıllı telefonunuza takabilirsiniz ama bunu kim yapar ki? Hiç kimse – tamam belki birkaçınız. Ama konu bu değil. Konu; sanal ve artırılmış gerçeklik teknolojisindeki yeniliklerin, eğlence seçeneklerinin öncülüğünde hızlanacak olması.

Sahnenin tam önündeki sırada oturabileceğiniz ve sahne arkasına geçiş kartınız olan bir rock konserine gittiğinizi hayal edin – üstelik oturma odanızdan da çıkmadan. Facebook’un öncülüğünde tanıtılan Rift sayesinde, tüketiciler yüksek kaliteli VR ile tanışacaklar. Ve spor ligleri ve eğlence dünyasının – 80.000 kişilik bir stadı 800.000 kişilik bir stadyuma çevirmek isteyen – ustaları, öne çıkmak için bu fırsattan yararlanmak üzere dijital olarak değişmenin yollarını arayacak. Takımlar ve önemli gezici turnuvalar koltuğunuzdan bile kalkmadan, eksiksiz yaşayabileceğiniz ilk kez tamamen çepeçevre saracak deneyimler – bir F1 kokpitinden, bir U2’nin ön koltuğundan 360 derecelik bir görüntü – sunacak. Dans etmek haricinde. Ya da etkiyi güçlendirmek. Canlı VR yayınlarının hayata geçmesi için 2016 yılındaki tekliflerden daha fazlasının gerekli olduğunu düşünsem de, bu ilk teklifler insanların aklını çelmeye başlayacaktır. Herkes açısından bir teşvik söz konusudur. Bu spor ve eğlence markaları için 4,5 milyar Dolarlık bir fırsattır ve herkes için de bir sosisli sandviçe 15 Dolar ve park yerine 100 Dolar ödemekten kurtulmanın bir yoludur.

Öngörü 6: Yazılım Arabayı Yer
Son birkaç yıldır, otomotiv endüstrisindeki en ilginç yeniliğin elektrik gücü olmadığını, yazılım olduğunu – daha da açık ifade etmek gerekirse, yazılım aracılığıyla otomasyon – olduğunu söylüyorum.  Alman ve Japon otomobil üreticileri, daha önce gördüklerine hiç benzemeyen, Apple’ın telefona yaptığını arabaya yapma yarışı içindeler -.  Kısa bir süre önce Tesla’nın yeni ‘Oto pilot’ özelliğiyle oynayarak zaman geçirdikten sonra, her arabanın bu yolda ilerleyeceğine – ve bu hızın 2016 yılında önemli ölçüde artacağına – hiç olmadığım kadar ikna oldum. Ve sadece kendi kendine giden arabaları da kastetmiyorum… Garajınıza park ettiğinizde Wi-Fi ağınıza bağlanan, sürekli yeni özelliklerle güncellenen, onu her sürdüğünüzde daha da akıllı bir hal alan, siz daha ihtiyaç duymadan ihtiyaçlarınızı tahmin eden bir arabadan bahsediyorum.  Tüm bunlar yazılım ve yazılımın topladığı verilerle ilgili analizler sayesinde oluyor.  Önümüzdeki 10 yıl içinde, bugün bildiğimiz otomobil üreticileri yok olacak, yazılımlara yenilecekler.

Kaynak : EMC

Okumaya Devam Et

Trendler

Copyright © 2024 Kobi Yatırım. Tüm Hakları Saklıdır.