Bağlantıda Kalın!

Haberler

Dünya Bankası Türkiye’nin 2020’de yüzde 0,5 büyümesini bekliyor

Dünya Bankası’nın İlkbahar 2020 Avrupa ve Orta Asya Ekonomik Güncelleme raporunda Türkiye’nin 2020’de yüzde 0,5, 2021 ve 2022 yıllarında ise yüzde 4 büyüme kaydedeceği öngörüsüne yer verildi.

Raporda, Türkiye’de enflasyonun bu yılın sonunda yüzde 11, gelecek yılın sonunda yüzde 9, 2022 yılında ise yüzde 8,5 seviyesinde olmasının beklendiği belirtildi.

Dünya Bankası raporunda, Türkiye’de cari açığın GSYH’ye oranının 2020’de yüzde 2, 2021’de yüzde 3,2, 2022’de yüzde 3,4 olarak gerçekleşmesinin öngörüldüğü ifade edildi.

Türkiye’nin geçen yıl özel tüketimdeki ivmelenme ile pozitif bir büyüme kaydettiği ifade edilen raporda, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının büyümede istikrarı ve hanehalkının gelir beklentilerini tehlikeye düşürdüğü öngörüldü.

Raporda, Kovid-19 salgınının kötüleşmesini ve devam eden jeopolitik gerilimleri Türk ekonomisi için büyük riskler olarak sıralanırken, düşük petrol fiyatlarının ülkenin ithalat faturasındaki düşüşü destekleyeceği belirtildi.

Bununla birlikte, Türk ekonomisinin büyümesinde önemli rol oynayan ihracat ve turizmin Kovid-19 salgını yüzünden şoklara karşı savunmasız kaldığının belirtildiği raporda, Türk hükümetinin risklerin bazılarını azaltmak için şirketlere kısa dönemli likidite sağlayan 21 Maddelik Ekonomik Tedbir Paketi açıkladığı belirtildi.

Kovid-19’un ekonomik etkileri ile ilgili projeksiyonlarda önemli belirsizlikler mevcutDünya Bankası’nın raporunda, sağlık sistemlerine yapılacak yatırımlara öncelik veren ve özellikle en kırılgan gruplar olmak üzere insanlar için güvenlik ağları sağlayan kararlı politika önlemlerinin bölgede Kovid-19 pandemisinin etkilerini azaltmada kritik önem taşıdığı kaydedildi.
Bölge ülkelerinin geçici işletme kredileri, vergi indirimleri veya vergi ödemelerindeki ertelemeler yoluyla özel sektörü destekleyerek ekonomik faaliyetin sürdürülmesine yardımcı olabileceği vurgulanan raporda, etkilenen KOBİ’lerin hedefli kamu sübvansiyonlarından önemli ölçüde yararlanabileceği ifade edildi.

Raporda, Kovid-19’un ekonomik etkileri ile ilgili projeksiyonlarda önemli belirsizliklerin mevcut olduğunun altı çizilerek, şu değerlendirmelere yer verildi:
“Rapor kapsamında, pandemi sonucunda ortaya çıkabilecek büyüme sonuçlarının hangi aralıklarda olabileceğini göstermek için simülasyon uygulamaları hazırlanmıştır.Senaryolar koronavirüs pandemisinin etkisiyle bölgesel büyümenin 2020 yılında resesyona girerek yüzde eksi 4,4 ile yüzde eksi 2,8 arasında daralacağını, sonrasında ise politika önlemlerinin uygulamaya konulması, küresel emtia fiyatlarının kademeli olarak toparlanması ve ticaretin güçlenmesi ile birlikte 2021 yılında yükselişe geçeceğini göstermektedir.”

Kovid-19 pandemisinin Avrupa ve Orta Asya bölgesinin kırılganlıklar yaşadığı bir dönemde ortaya çıktığına yer verilen raporda, “ Avrupa ve Orta Asya bölgesinin yükselen piyasalarında ve gelişmekte olan ekonomilerinde 2019 yılında büyüme hızı yavaşlayarak yüzde 2,2’ye inmişti. Şubat ayından bu yana bölge hem acil sağlık krizi hem de küresel pandeminin getirdiği uzun vadeli zorluklar ile baş edebilmek için giderek yoğunlaşan bir mücadele yürütüyor.” ifadesine yer verildi.
Rapora göre, ihtiyaç sahibi kişilere, ailelere yardımcı olmaya yönelik nakit transferleri ve işletmelere sağlanacak geçici işletme kredileri ve vergi indirimleri gibi destekleyici önlemler krizin etkilerini hafifletmede ve işlerin korunmasında kritik önem taşıyacak.

Raporda görüşlerine yer verilen Dünya Bankası Avrupa ve Orta Asya Bölgesi Başekonomisti Aslı Demirgüç Kunt, sosyal mesafe ve gerekli olmayan işletmelerin ve okulların kapatılmasının pandeminin kontrol altına alınması ve hayatların kurtarılması için gerekli önlemler olduğunu vurgulayarak, “Aynı zamanda, uygulanacak politikaların bu önlemlerin ekonomik maliyetlerini düşürmeyi ve pandemi sona erdikten sonra uzun bir toparlanma süreci yerine hızlı bir toparlanma sağlaması hedeflemesi gerekiyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Avrupa ve Orta Asya Ekonomik Güncelleme Raporu’nda Türkiye’nin 2021 ve 2022’de ise yüzde 4 büyüme kaydedeceği öngörüsüne yer verildi

Okumaya Devam Et

Haberler

Hakim ve savcı yardımcılığı için ön sınav şartı

Adli ve idari yargıda hakim ve savcı yardımcılığı sınavlarına girmek, avukatlık stajı ve noterlik stajına başlamak için Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı ve İdari Yargı Ön Sınavında başarılı olma şartı getirildi.

Adalet Bakanlığınca hazırlanan Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı ve İdari Yargı Ön Sınavı Yönetmeliği Resmi Gazete’de yayımlandı.

4 bölüm ve 12 maddeden oluşan yönetmelikle, sınavların yapılma şekline ilişkin usul ve esaslar ile bu sınavlara ilişkin diğer hususlar belirlendi.

Buna göre, hukuk fakültesi mezunları için hakim ve savcı yardımcılığı sınavına girmek, avukatlık stajı ve noterlik stajına başlamak için Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavında başarılı olma şartı aranacak.

Hukuk bilgisine programlarında yeterince yer veren siyasal bilgiler, idari bilimler, iktisat ve maliye alanlarında en az 4 yıllık yükseköğrenim yapmış veya bunlara denkliği kabul edilmiş yabancı öğretim kurumlarından mezun olanlar için ise idari yargı hakim yardımcılığı sınavına girmek için de İdari Yargı Ön Sınavında başarılı olma şartı getirildi.

Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı yılda iki defa nisan ve eylül aylarında, İdari Yargı Ön Sınavı ise yılda bir kez eylül ayında yapılacak. Bu sınavlar, 24 Ekim 2019’dan sonra ilgili yükseköğretim kurumlarına kayıt yaptıranlardan 31 Mart 2024’den sonra mezun olanlar hakkında uygulanacak.

En az 70 puan alanlar başarılı sayılacak

Sınav tarihi itibarıyla anılan bölümlerden mezun olanlar bu sınavlara başvurabilecek. ÖSYM tarafından yapılacak sınavlar, test şeklinde çoktan seçmeli en az 100 sorudan oluşacak. 100 tam puan üzerinden en az 70 puan alanlar başarılı sayılacak.

Sınavlarda sorulacak konular ve puan dağılımları da yönetmelikte yer aldı.

Okumaya Devam Et

Haberler

TARSİM’e taahhüt edilecek “hasar fazlası desteği”ne ilişkin prim oranları belirlendi

Tarım Sigortaları Havuzu’na (TARSİM), devlet tarafından taahhüt edilecek hasar fazlası desteğine ilişkin prim oranları belli oldu.

Konuya ilişkin Cumhurbaşkanı Kararı, Resmi Gazete’de yayımlandı.

Buna göre, Tarım Sigortaları Kanunu’nun ilgili maddelerine istinaden Tarım Sigortaları Havuzu Yönetim Kurulu tarafından onaylanan Risk Paylaşımı ve Reasürans Planı’na göre, Tarım Sigortaları Havuzu tarafından 1 Ocak-31 Aralık 2024 döneminde akdedilen sigorta sözleşmelerinden kaynaklanan ancak ulusal ve uluslararası piyasalara transferi yapılamayan risklerin hasar prim oranı tespit edildi.

Havuzun üzerinde kalan kısım için yüzde 80 ile yüzde 95 arasında, havuzun ve havuza iş temin eden sigorta şirketlerinin üzerlerinde taşıdıkları kısım için yüzde 200 üzeri, münhasıran bitkisel ürünler don riski, hayvan hayat branşları şap hastalığı, ek hastalıklar ve terör riskleri ile sera ve su ürünleri branşlarına ilişkin yüzde 200’ü aşan kısmı için tamamı itibarıyla, münhasıran köy bazlı kuraklık verim sigortası ile ilgili olarak yüzde 200’ü aşan kısmı için tamamı itibarıyla hasar fazlası desteği taahhüt edildi.

Hasar fazlası desteği ihtiyacı ortaya çıkması durumunda, söz konusu tutar, Tarım ve Orman Bakanlığı bütçesinin ilgili tertibinden Tarım Sigortaları Havuzu’na aktarılacak.

Karar, 1 Ocak’tan geçerli olmak üzere yürürlüğe girdi.

Okumaya Devam Et

Haberler

Türkiye ile Yunanistan arası

Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis’in yarın gerçekleşmesi beklenen Türkiye ziyaretinde ikili ekonomik ve ticari ilişkiler de konu başlıkları arasında yer alacak.

Ziyaret çerçevesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Miçotakis’i Ankara’da kabul etmesi bekleniyor.

AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, Türkiye ile Yunanistan arasındaki ilişkiler sağlık, çevre, kültür ve sanat, turizm, ekonomi ve ticaret gibi birçok alanda işbirliği yapma potansiyeli taşıyor. Ayrıca 2021’den itibaren başlatılan ve ticari ilişkilere de ivme kazandırması beklenen “pozitif gündem” girişimi, karşılıklı ziyaretler ve işbirliği anlaşmalarıyla kurumsal hale getiriliyor.

Hem Türkiye’nin hem de Yunanistan’ın cazip turizm destinasyonlarına, ticaret ve enerji sevkiyatları açısından küresel öneme ve karşılıklı doğrudan yatırım avantajlarına sahip olmaları ekonomi alanında Türkiye’nin önündeki başlıca fırsatlar olarak öne çıkıyor.

Bu kapsamda yarınki ziyaret, ikili ilişkilerin güçlendirilmesi açısından önem taşıyor.

Ticaret hacminde 10 milyar dolar hedefi

Yunanistan’a geçen yıl 2 milyar 609 milyon 889 bin 468 dolarlık ihracat gerçekleştirildi. Türkiye ise bu dönemde Yunanistan’dan 1 milyar 495 milyon 449 bin 41 dolarlık ürün satın aldı. Böylece geçen yıl dış ticaret hacmi 4,1 milyar doların üzerine çıkarken, bu rakamın 10 milyar dolara yükseltilmesi hedefleniyor.

Demir ve çelik, 2023 sonu itibarıyla 246 milyon 744 bin 317 dolarla ihracatta ilk sırada yer aldı. Bu sektörü 233 milyon 581 bin 399 dolar ile “motorlu kara taşıtları, traktörler, bisikletler, motosikletler ve diğer kara taşıtları, bunların aksam, parça, aksesuarı” ve 210 milyon 990 bin 642 dolarla “plastikler ve mamulleri” takip etti.

Türkiye ise bu dönemde Yunanistan’dan 553 milyon 330 bin 260 dolarlık “mineral yakıtlar, mineral yağlar ve bunların damıtılmasından elde edilen ürünler, bitümenli maddeler, mineral mum” satın aldı. Bu faslı 214 milyon 298 bin 785 dolarla pamuk, pamuk ipliği ve pamuklu mensucat ürünleri izledi.

Türkiye’ye gelen Yunan turist sayısı ilk çeyrekte 168 bini aştı

Turizm faaliyetlerinin Kovid-19 salgını sonrasında hareketlenmesiyle Yunanistan vatandaşlarının Türkiye’ye ziyaretleri de arttı.

Bu kapsamda 2022 Ocak-Mart döneminde 71 bin 490 turist Türkiye’ye gelirken, bu sayı geçen yılın aynı döneminde yüzde 83,84 artışla 131 bin 424’e yükseldi.

Yunanistan vatandaşlarının Türkiye’ye ilgileri bu yılın ilk çeyreğinde de devam etti. Söz konusu dönemde turist sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 28,38 artışla 168 bin 724 oldu.

Okumaya Devam Et

Trendler

Copyright © 2024 Kobi Yatırım. Tüm Hakları Saklıdır.